Doğu'dan Bakınca Batılı Batı'dan Bakınca Doğulu
(Yüksek Sadakat grubu hakkında)
Kendisine en iyi aktör olarak kabul edildiğinizin farkındasınız değil mi, diye sorulduğu zaman Marlon Brando, en iyi ve en kötü tanımlamalarının bir Amerikan hastalığı olduğunu, bizim uçlarda
tanımlamayı sevdiğimizi ancak böyle ayrımın bir anlam ifade etmediğini
söylemişti. Aynı şekilde bu başlığı
koyduğumu gördükleri zaman Yüksek Sadakat grubu üyeleri eminim ki benzer bir
tepkiyi vereceklerdir. Zaten grubunun kurucusu ve şarkı yazarı Kutlu Özmakinacı da
kendisine klasikleşmiş şarkılar sunmasına rağmen Yüksek Sadakat’ın değeri galiba bilinmiyor diye söylenildiğinde, benzer bir yorumu yapmıştı;
...bir
de farklı müzik türlerini birbiriyle kıyaslayıp, birini diğerine göre daha
üstün/iyi muamelesi yapmak gibi bir tür ergen hatası var olayın geri planında
ama bu hatayı maalesef ergenler değil bu işi bildiğini iddia edenler yapıyor;
orası fena elbette.
Yine de aslında böyle bir başlığın konulmasının temel nedeni, anaakım rock müzik gruplarından birisi olmasına ve kendilerini çoktan ispatlamasına rağmen underrated kalmalarına olan bir tepkimdir. Sezarın hakkı Sezara!
Böyle
bir blog yazısı yazmaya 8 ay önce karar vermiştim ancak belirli bir kanıya
varmak için çoğu rock gruplarının şarkılarını dinlemem gerekiyordu. O zaman
okuduğum bir makale ile aslında önceki dönem Türk rock ile yeni dönem Türk
rocku arasında temel bir ayrımla bir değerlendirme yapmanın sınırları daha
belli ve beni de çok zorlamayacak bir karara varmama yardımcı olacaktı. Kısaca
yeni dönemde rock şarkıları çoğunlukla
sosyo-politik bağlamı içermeyen bireyin dünyasını ve günlük hayatını anlatan bir
yöne doğru evrilmiştir. O yüzden bir
değerlendirme için son 30 yıla bakmak yeterli olacaktı. (Ya da basitçe Anadolu
ve Modern Türk rock ayrımı sınırlama yapmak için yeterli bir kriter olacaktı.)
Aslında
ne müzikle ilgilenen ne de müzikten anlayan biri olarak bir değerlendirme yapmak
benim için çok güç. Ancak iyi bir müziğin ve şarkının kendisini hemen
gösterebildiğine inandığım için belirli kriterler üzerinden bir kanaate varmak
bana çok fazla mani olmayacaktı.
Yine
de ne kadar mütevazi olursanız olun beğeni ve karşılaştırma kaçınılmaz
olmaktadır. Bunu grubun kurucusu Kutlu Özmakinacı da kabul ediyor. Bu yüzden
şarkılarının iyi olduğuna inanmakta
ve aslında her yazarın da iyi
bir şarkı yazıp yazmadığının farkında olduğunu
söylemektedir. Kendisi de bir müzik eleştirmeni olan Özmakinacı’ya
göre;
Her türden sanatta zamana dayanıklılık,
yaptığınız işle ilgili en önemli ölçüdür. Yapılan işin kalitesi hakkındaki
nihai hükmü her durumda zaman verir.
Diğer bir röportajında
da ise;
K.Ö: Zaten sanat metrik (ölçülebilir) bir şey olmadığı için, sanatçıya kalan yegane hedef de budur. Yani kendi tarzını yaratıp bir öneri olarak insanlıkla buluşturmak. İyi sanat kötü sanat ayrımı gerçek zamanlı olarak çok az sayıda elit uzman tarafından yapılabilir (ki onların da sık sık yanıldığı tarihte görülmüştür). Bu durum sanatçıya kendi tarzını yaratıp insanların önüne koymak dışında seçenek bırakmaz. Bundan sonrası onun meselesi değildir zaten. Severler ya da sevmezler, bu sanatçıyı ilgilendirmez.
Yüksek
Sadakat şu grubun çizgisindedir, öbürünün devamıdır diye bir şey söyleyemem.
Mutlaka etkilenimler var; ama dominant bir etki yok. Hiçbir grup ya da tarzdan,
Yüksek Sadakat’i temsil edebilecek bir şey çıkmıyor. Ben bizi birkaç şarkıyla
tarif edebiliyorum. O şarkıların verdiği hisle tarif edebiliyorum, bunu da sırf
o etkilenim meselesi insanların kafasında somutlaşsın diye yapıyorum. Mesela
bir tanesi Sting’in "Desert Rose"u; diğeri Steve Miller Band’in
"Serenade"ı; başka biri de Dave Matthews Band’in "Last
Stop" parçası. Bu şarkılar batılı müzisyenlerin doğuya bakışlarının
yarattığı bir fon aslında. Tekil örneklerdir, bir kereliğine mahsusturlar.
Çünkü onların genetik haznelerinde bu müziği devam ettirecek bir birikim yok.
Bu müzik, genetik olarak içinizde varsa devam edebilir sadece. Bizim müziğimizde
aslolan, biz bunu sürekli, bilerek, isteyerek ve samimi olarak yapmaya
çalışmamız.
Türkiye’de
bunu yapabilen başka grup yok mu diyorsunuz?-
Doğudan yola çıkarak bir tavır yaratmaya çalışan Türk müzik gruplarında bu çok
net yok. Çünkü orada da bu sefer rock dediğiniz hadisenin bir takım yapısal
özelliklerini çok fazla yıpratıyorlar ve iş elektrogitarla türkü söylemek gibi
bir noktaya gidebiliyor. Bu sefer yapılan müzik rock’n’roll olmuyor. Yüksek
Sadakat’in yaptığı, kesinlikle ve kesinlikle rock. Fakat bunun içinde sadece
Türklerin yapabileceği bir genetik bir kod var. Bu da tümüyle bizim kendi
içimize dönüp, kendi içsel yolculuğumuzla ulaşabildiğimiz bir yer sanki.
Türk
rock’ını temsil etmek gibi bir kaygınız da var o zaman...-
Biz müzik yaparken kendimize iki soru sorduk. Birincisi; "bizim müziğimiz
nasıl olacak?" Birinci öncelik samimi olmasıydı; yani bu samimiyet;
"böyle yaparsak satar, böyle yapmazsak satmaz, böyle yaparsak şuraya
gider, böyle yaparsak buraya gider" gibi bir kaygı barındırmayan, sadece
bu beş kişi bir araya geldiğinde beşinin de hoşuna gidebilecek ve "evet
ya, biz buyuz" diyebileceğimiz bir müzikti. İkincisi soru ise; "bu
müziği dünyanın herhangi bir yerinde birisi dinlediği zaman, bunu Türkler
çalmış diyebilir mi?" Bunun olması için özel çaba gösterdik. Yani
müziğimizi; Doğu’dan bakınca Batılı, Batı’dan bakınca Doğulu diye tarif
etmemizin arkasında yatan çaba bizatihi budur. Kendini; yaşadığın
kültürden, topraklardan, genetik birikimden, gelenekten ayırdığın zaman aslında
gerçekle bütün bağlarını koparmış oluyorsun. "İşte bu bir Türk grubudur ve
Türk rock’ı da böyle bir şeydir dedirtebilir miyiz insanlara?" asıl
kaygımız bu.
Başa dönecek olursak, amacım burada bir takım kriterler ile anaakım içinde Yüksek Sadakat'ın yerini bir daha vurgulamak değil, hakkettiği değeri kendisine teslim etmektir. Peki, böyle bir kriterler nasıl tanımlanabilir;
1. Müziğin rock müziğine benzemesi
Bir
dinleyici için Türk Rock müziği çok farklı türler ortaya koymuştur. Pentagram, Duman,
Athena, Mor ve Ötesi, Model, Manga vs. bu müziği kendi kimlikleri ile yaratıcı
bir sentezini yaratmayı başarmıştır. Ancak genel olarak diğer nedenleri dışarıda bırakmadan ve tüm
grupları dahil ederek söylüyorum ki birçoğu aslında tatmin edici bir rock müziğini
yeterince dinletememiştir. Kasettiğim şey birçok şarkının aslında rockdan çok
diğer müzik türlerine daha çok benzemesidir..
2. Yaratıcı bir şekilde yeni
soundlar ortaya koymak
Muhtemelen bir şarkıyı hit yapan temel
kriteri ritm ve melodisinin mükemmel bir uyum yakalayabilmesidir. Bkz. Kafile
veya İhtimaller Denizi/Yüksek Sadakat, Sevda Çiçeği
veya Sultan-ı Yegah/Mor ve Ötesi, Buzdan Sato/Model, Pentagram müzikleri.
3. Müzikle uyumlu şarkı sözleri
4. Anlamlı şarkı sözleri yazabilme
Bir dinleyici olarak benim için bu 4 kriter arasında mükemmel bir uyum sağlandığı zaman, herkes tarafından takdir görüp zaman aşan bir şarkı ortaya çıkmaktadır. Peki Yüksek Sadakat'ın başarısını istisnai kılabilen şey nedir?
1. 20 yıldır toplamda 5 albüm ile
bunu istikrarlı bir şekilde sürdürübilmiş olmaları. Malesef birçok rock grubu ya erkenden dağılmış ya da yeterli şarkı üretememiştir.
2. Çoğu şarkısında yukarıdaki
kriterleri başarmış olmaları. En sevdiğiniz müzik grubunun en iyi 5 veya
10 şarkısını çıkarttın ve o grubu hala düzenli olarak dinleyip dinleyemeyeceğinizi
kendinize sorun.
3. Her albümde bunu başarımış olmaları. Anaakım müzik gruplardan birçoğu çok
üretken bir performans sergilemişler. Burası çok önemli değil ama her albümü
bıkmadan dinleyebiliyor muyuz diye sormadan edemiyorum.
4. Şarkı sözlerinin niteliği. Eğer şarkı sözlerine ödül
verilseydi muhtemelen bunu Yüksek Sadakat grubundan başkası alamazdı. Benim için ayrı bir önemi olan Aklımın İplerini Saldım, Döneceksin Diye Söz Ver, Babamın Evinde, Katil Maktül gibi şarkıları bir tarafa, Kafile, Aşk Durdukça, Beklediğim Ne Varsa Sensin, Sanki, Roman, Terk Ediyor Sesin Beni, Kara Göründü gibi herkesce dinlenen ve çok güçlü vurguları olan şarkıları dinleyicilerine armağan etmişler.
5. Her jenerasyona hitap edebilmek. Böyle bir kriter yine önemli olmayabilir
ancak bunu başarmak bir şanstan fazlasını gerektirir.
6. Günün sonunda istediğiniz sadece iyi
bir rock şarkısı dinlemek. Müzikler duygu durumlarımızı sürekli ordan oraya sürükler ancak mükemmel
bir uyum sağlayarak size rutininizde sürekli dinletebilecek şarkı üretmek çok
zordur.
BONUS: 3 farklı solist değiştirmesine rağmen ayakta kalabilmiş bir grup...Türkiye'nin en iyi 3 farklı sesini grubuna katabilmiş bir müzik grubu.
İlk albümden (Yüksek Sadakat/2005)
1. Kafile
2. İhtimaller Denizi
3. Yine de
4. Pervane
İkinci albümden (Katil&Maktül/2008)
1.
Hiçbir Şey Yerini Tutamaz
2.
Savaşçının Yolu
3.
Kara Göründü
4.
Haydi Gel İçelim
Üçüncü albümden (Renk Körü/2011)
1.
Onlar Bizi Dinlerler
2.
Sen Kanma Yarınlara
3.
Parti Çocuğu
4. Renk Körü
5.
Küçük Kral
Dördüncü Albümden (IV/2014)
1.
Tünel
2.
Fener
3.
Seninle
4.
Beni Bırakma
5.
Ucuz Roman
6.
Bir
Beşinci Albümden (Rengarenk/2021)
1.
Yunus (Single 2018)
2.
Rengarenk
3. Sarışın Beyaz ve İnce
Bu listeyi dinlemek için: Spotify
Ayrıca bkz.
2. Yüksek Sadakat - (Milliyet 2010)
3. Doğu’dan bakınca Batılı Batı’dan bakınca Doğulu (Habertürk, 2006)
4. O hatayı itiraf ettiler (Oda Tv, 2018)
5. Yüksek Sadakat: Medya, müzik konusunda kitleleri aptallaştırıyor (Birgün, 2018)
6. 'Eurovision bizim için fena oldu' (Cumhuriet, 2018)
7. Türkiye’de rock var ama rock kültürü yok (Habertürk, 2018)
8. 67 rock grubu, 426 albüm ve 3452 şarkının içerik analizi için bkz. Hakan Övünç Ongur ve Tevfik Orkun Develi (2021), 'Rereading Turkey’s recent history through the lens of rock music: how rock has lost its socio-political edge in neoliberal times' Third World Quarterly
9. Türk Rock ve Alternatif Müzik Tarihinin Geçmişine Bir Yolculuk | Aklımın İplerini Saldım
10. Kutlu Özmakinacı - ODTU Caz Topulugu
11. Ters Köşe Muhabbetler'in Konuğu: Yüksek Sadakat - FB Tv
12. Billboard ve Blue Jean dergilerinin en iyi rock albümü listeleri... (2006)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder