1 Ocak 2017 Pazar

Erasmus: Bratislavada ''Survival'' mücadelesi

1.Eksiklikler
2.Ulaşım mücadelesi
3.Ibadet ve Cuma namazı – Cihat mücadelesi
4. Eğitim mücadelesi
5.Yabancı Polis – oturum izni
6. Eğlence ve sonuç

Eksiklikler

Önceki yazıda vize ve kalacak yer sorusunu anlatırken konu kismen eksik kaldı.Okumayanlar için bu yazı bir öncekinin devamı niteliğinde olduğu için öncelikle o makaleye bakınız.Vize işlemleri ile ilgili Slovakya Konsolosluğu vizeyi en az 15 gün içerisinde vermekte bu yüzden bir ay önceden gidip başvurunuzu yapmaya çalışın.Ben ben uçak bileti tarihinden 12 gün önce başvuru yapmışdım bir sorun olmadan vizeyi ala bildim..Daha önce dediyim gibi Ankaradan başvuru yapacak olanlarla İstanbuldan başvuru yapacak olanların durumları farklıdır Selçuk üniversitesi Ankaraya bağlıdır bu yüzden İstanbuldan başvuru yapamazsınız.Üç belge dışında vize  için toplayacağınız belgeler genellikle Slovakça zaten elinizde bulunacaktır.Bu üç belge ise – Sicil kaydı Hibe Mektubu ve Seyahet Sağlık  sığortasıdır.Slovakyaya geldiyinizde ilk ikisinin çevirisini yapacaksınız.Sonuncunun çevirisine gerek yok başvuru yaparken sadece elinizde ingilizcesini bulundurmanız yeterlidir. İstanbuldan başvuru yapanlar oturma iznine de aynı anda başvuru yaptığı için orada çeviri yapa biliyor ancak Ankaradaki konsolosluk ise mutlaka Bratislavada bu işlemleri yapmamız gerektiğini, bazı çevirilerin kabul edilmediyini söyledi..Sicil kaydı için 60 euro (iki sayfa), muhtemelen Hibe Mektubu için de 30 euroya bu işlemi yapa bileceksiniz. Tarihlerini mutlaka ama mutlaka gözden geçirin ve en yeni tarihli olarak alıb, öyle Bratislavaya gelin. Benim gibi Türkiyede okuyan yabancı uyruklu öğrenciler aynı zamanda kendi ülkelerinden de sicil kaydı alması gerekmekte.Ankarada Adliyede bu işlemi bir kaç dakikada hall edip, hemen Apostil yaptıra biliyorsunuz ancak Bakuda yine belgeyi kolayca almanıza rağmen Harici İşler Nazırlığına giderek, apostil için bir hafta beklemeniz gerekiyor.Ben Türkiyeden sicil kaydı almamıştım, vize başvurusu yaparken bu belgenin eksik olduğunu söylediler ancak ‘yahu burası Ankara bu kadar sıkıntı olmaz’ diyerek Adliyeye gittim- hiç sorun gecikme olmadan alıp, aynı gün başvuru yaptım.Azerbaycandan aldığınız belgeyi de türkçeye çevirmeniz gerekmekte – 30tl gibi bir fiyatdan bir tercüman bula bilirsiniz..

İkinci diğer eksiklik ise kalacak yer sorunu ile ilgliydi üniversiteyi daha seçmemiş olanlar için  EUBAdan başka bir tercihiniz yoksa bu üniversiteyi kesinlikle seçmeyin.Daha önce dediyim gibi şehirde Erasmus öğrencisine özel yurt sunan tek üniversite ve 5 ay için daha gelmeden 1000+300euro vermeniz istenilmekte.Bu para bir erasmus dönemi için değmez. Diğer iki üniversitenin yurt fiyatı aylık 70-80euro, rahatlıkla geliniz ancak EUBA yerine Polonyada daha ucuza bir yurt sunan üniversitede okumak en iyisidir...Dahası özel yurt İncheba çeşitli sorunlar çıkartarak, öğrencilere yine çeşitli cezalar kesdi.Sadece bir arkadaşımız 100 euro diğer 10-15 kişi ise 33er euroluk cezalar ödemek mecburiyyetinde kaldılar.Parayı geciktirme cezası olarak da yanlış hatırlamıyorsam bir kız arkadaşımız da 150 ve ya 200 euro ödedi...Şimdi düşünün bakalım şu 15-20 kişiden ikinci dönem için kaçı kalmak istiyor..Şahsen ben o yurtta kalmıyor isem de bu kadar çile ikinci dönem için deymez diyerek geri dönüş biletimi aldım ve şubatda Türkiyeye geri dönüyorum..Diğer taraftan sözleşmeyi imzalamayarak o yurtta kalmayı redd etdiyseniz benim gibi Comenius üniversitesinin yurdunda kalma (ve bir yer bulamayıb gere döne bilme) ihtimaliniz var..Bu riski göze ala bilecekmisiniz? (önceki yazıya bakınız.)

Mlyny - Eski Çekoslovakiyanın en büyük yurdu


Ulaşım

Bratislavaya en iyi ulaşım yolu oraya en yakın 50 km mesafedeki Viyana Hava Limanına gelmektir. Benim gibi üç ay önceden alırsanız THY’den 230 liraya bilet bula bilirsiniz. Erasmus öğrencisine özel indirim sunan belgeyle felanla uğraşmayın. Önce size özel fiyat çıkartılır sonra 20% endirim yapılır.Ben bileti aldığımda promosyonlu bileti yukarıdaki gibi, bize özel bilet ise 130-140 lira daha pahalıydı zaten bu ayrıcalığın tek özelliyi 30kq’a ek 10kq baqaj vermektir.Tabi ne olur ne olmaz diye isteyen çıkarta bilir.....Atatürk havalimanı gibi büyük ve karışık olmadığı için indikten sonra kolayca çıkışı bularak orada RegioJet ile Bratislavaya gideceksiniz.Normal fiyat 5 eurodur ancak bir hafta önceden internetden alırsanız 1 euro fiyatdan bilet bula bilirsiniz..İşte Bratislavada okumanın en iyi tarafı bu – üç hafta sonra gidiş-dönüş 2 euroya sonuncu Viyana ziyaretimi yapacağım..Dediyim gibi internetden alın ve – gelmeden - 4 euro kar edin.

Otobüs Bratislavaya geldiyinde 3 noktada durmakta..Yurda ulaşmanın en rahat yolu; size temin edilecek olan body’nizin yardımıyla yapmak.İndiyiniz durakta sizi karşılar ve sohbet ede-ede yurda gidersiniz..Gerçi biz 15-20 türke bir body bile verilmedi ama neyse..Ben iki üç hafta önce yazıyı kafamda hazırlarken Şubat ayında sizi teker-teker karşılamayı düşünüyordum ancak malesef kalmaktan vaz geçtiğim için yapamıyorum ancak bunu sizin için en kolay hale getirmeye çalışacağım..Şunu bir kere unutmayın; Bratislava bir çok başkentte olduğu gibi mükemmel ulaşıma sahib ve o yüzden uzak diye bir yer yok zaten şehrin bir ucundan diğer ucuna sizin kullanacağınız mesafe en fazla 12km...Dediğim gibi otobüs 3 durakta duruyor. İlk önce Einsteinova, Most SNP daha sonra otogar..İnchebaya gidecek olanlar Einteinova’da inerek yurda yürüyerek geçe bilirsiniz.. Şehire gelirken yurdu görmemeniz imkansız.Yurtda check in saati var 9.00-15.30 arası - gecikirseniz 30 euro ceza ödeyeceksiniz. Slovak Teknik üniversitesinin yurdu muhtemelen Bernulakda kalacaksınız..Aynı şekilde Most SNP – 4 numaralı tramvay; sol tarafa giden,ineceğiniz durak -
LegionárskaComenius üniversitesinin yurduna gidecek olanlar yurdunuz Druzba ise Most SNPde inin hemen karşısında sağ tarafa doğru giden tramvay var - düz yurdun yanına kadar gider.İneceğiniz durak – Botanicka Zahrada..Yok eğer büyük yurt Ludovita Stura – Mlny.. ise yine aynı şekilde tramvaya binin bir durak sonra inerek aynı yönde giden 31 ve ya 39 numaralı otobüse tekrar binin..Son durakta ineceksiniz.Karışınızda çok büyük bir yurt göreceksiniz zaten yüzlerce öğrenci görürsünüz..Ana girişden girerek sol tarafda Erasmus sorumlunuz Eva Hockovadan anahtarınızı alır, yurda geçersiniz.Yine bu yurttaki Erasmus Ofisi saat 15.30gibi kapaniyor o yüzden eğer geç geliyorsanız bir hafta  önceden haber vererek ne yapılabilir konuşun öğle gelin..



Dobravny Podnik Bratislava - İSİC kartınıza ulaşım için ücreti buradan ödeyeceksiniz. (3 ay 36euro)

(Fotoraf: sol tarafta gördüyünüz o bayrakların olduğu yer Eurova alış-veriş merkezinin arka girişidir.Aynı zamanda Yeni Tiyatronun arka tarafıdır da..Panaroma City otobüs durağında inip sol çapraza bakarsanız görebilirsiniz.)

Ulaşımla ilgili en önemli şey bu siteyi – imhd.sk - ve haritayı kullanmaktır.Bulunduğunuz durak ile gideceğiniz durağı yazarsanız kaç dakika sonra gelecek hangi otobüsle gideceğinizi gösterir..Yapmanız gereken tek şey haritadan üniversitenizin yanındaki durağın ismini bula bilmek..EUBAnın otobüs durağının ismi yine aynı Ekonomicka Univerzitadır. 88 numarayla Einsteinovadan gidersiniz..Mesela Comenius üniversitesinin Filosoficka fakultesinde okuyorsanız – önündeki durağın ismi Safarikovo Nam. Bernolakda kalırsanız zaten Slovak Teknike yürüyerek gidersiniz..Yok değilse durağın ismi STU...

Bratislavada otobüs ücreti öğrenciler için neredeyse hiç bir şey..Normalde her durakta bir cihaz var oradan 70 Cent(15 dakika) ve ya 90 Cent (30dakika) bilet aliyorsunuz.İlk geldiyinizde böyle yapacaksınız.15 dakikanın anlamı bileti otobüs ve ya tramvayda okutduktan sonra vaktiniz yettiyince kullanabilirsiniz demek..Neredeyse hiç kontrol yok.Ancak tesadüfen çıkarsa-çıkar.Bizden birisi 50euro ceza yedi.Bu yüzden abonman işlemlerinizi hemen yapmaya bakın...Üç aylık ödeme (36euro) ile sınırsız şekilde otobüs trolleybus ve tramvayları kullanabileceksiniz.Bu ödemeyi de Dobravniy Podnik Bratislava adlanan yerden yapacaksınız. Burası Eurovea alış-veriş merkezinin ve Yeni Tiyatronun hemen arkasıdır..EUBAnın önünden 88e binerseniz iki duraklık yol – ineceğiniz durak Panaroma City- bina sol çaprazda kalır.(Panaroma City - haritada Landerova diye görünür yanlıştır- sadece 88le gidersiniz ancak haritada bakin hemen yaninda başka duraklar da var) .Ulaşım sistemi çok iyi – sadece 9 farklı tramvay hattı var..Neredeyse her yere gider.Size gerekli en önemli duraklar ise


Most SNP – Old Town’un hemen yanıdır, merkezdir.Welcome Day günü diğer türk arkadaşlarla tanıştıktan sonra 88le buraya geldik..

Zochova – Comenius ve STU öğrencileri çok iyi bildiği duraktır..Yabancı Polise buradan gidiyoruz. (EUBA öğrencilerinin farklı rotası var)

Ekonomicka Univerzita (ve paralel yolda da Bulikova) – buraya en çok 88 numara kullanarak gideriz..Ancak çok kasmaya da gerek yok Bulikovaya daha çok otobüs gider..Derse geç kalırsanız bu durağa giden otobüsleri kullanın..

Obchodno caddesi -  uzun tramvayın geçtiği meşhur bir cadde bana göre türklerin sokağıdır.Çeviri işlemlerinizi de yapacağınız sokaktır.Bratislavada başka türk tercüman yok.Cadde üzerindeki Mc Donaldsın yanıdır..Mescid de bu sokaktadır..Kısaca çok kullanacağınız bir caddedir.


İbadet ve Cuma namazı


Herhalde hayatda kalma mücadelesi sadece dünyevi işlerle ilgili değildir muhtemelen.En azından Cuma namazı da bu mücadelenin önemli parçalarından birisidir.Slovakya caminin olmadığı tek Avrupa ülkesidir ancak Bratislavaysa diğer bir çok erasmus şehrinden farklı olarak Cuma namazı kıla bileceğiniz bir şehirdir.Genel olarak mevcut durumu anlatarak konuyu uzatmak istemiyorum zaten bu buna uyğun üçüncü makalede ayrıntısıyla bahs edeceğim. Sizin bilmeniz gereken ise nerede nasıl kılına bileceğidir.Sadece şunu söyleyeyim parlamento ile özellikle de meclise başkanı ve mecslise dahil olmuş SNS partisiyle sıkıntılarımız var..Burada üç farklı mescid vardır.Birincisi ve en meşhuru Obchodno caddesi üzerindeki Cordoba İslam Kültür Merkezidir. Cami imamı orta yaşlarda ve vaazı üç dilde yapmaktadır.Önce arapça ingilizce ve daha sonra slovakça.İkincisi şehrin Ruzinova kısmında – daha önce gitmek fırsatım olmadı.Üçüncüsüyse imamın Deyanet tarafından atandığı türk-arnavut işbirliyi ile yapılmış bir mescit var ki o da Petrzalka bölgesinden bizim üniversite EUBAnın yakınında ve Sustekova Polikiliniğinin hemen karşısında yerleşmekte.Üçüncü makale için bugün, imamıyla görüştük,sohbet ettik. Vaaz iki dilde yapılmakta arnavutça ve türkce.Klasik türk camisi gibidir.Açıkcası bana soracak olursanız Obchodnodaki mescidi öneririm. Farklı daha ferah mı denilir, türk-arnavut mescidinden daha huzurlu bir yer..Bu mescide tam güneş giremediği gibi üstelik perdelerle de kapatılmış, ortamdaki sarı ışık, perdenin parlak sarı rengi ve ebru sanatı işlemeciliği gibi duvarların boyanması  başımı döndürdü..Üstelik farklı bir kültürdeyseniz oranın ortamına uyğun mescide gitmek de en iyisidir.Türk-arnavut mescidi ramazan günlerinde iftar da vermekde.Diger mescid imamıyla daha konuşamadım ancak Mayıs-Haziran ayında Ramazan için - şahsen ben yemek yapmıyorum - buralara giderek iftar yapabilirsiniz. (Fotoraf: Obchodno caddesi gördüyünüz üzere karşısında Deichmann var ve anladığınız üzere de bir pazajın içerisine gireceksiniz.İki katlı bina)

Cordoba Culture Center - Vaaz üç dilde yapılmakta; Arapça, İngilizce ve Slovakça


Eğitim Mücadelesi

Şimdi..Daha gelmeden bir-bir buçuk ay önceden Erasmus kordinatörünüz size mesaj gönderecektir. İSİC ve ya Student Card almakla ilgili. Student Card – 5 euro sadece kampüs içinde kullana bileceğiniz işe yaramaz bir karttır. İSİC – international student identity card ise Avrupanın bir çok ülkesinde muzelere ücretsiz ve ya indirimle girmenize olanak sağlar.Diğer taraftan ulaşım için ücret öderken de, yemek indirimi alırken de bu kart kullanılacak. Kısaca İSİC almanız önerilir..Fiyatı 22euro- yurtdışından bunu eğer öderseniz muhtemelen aynı fiyata denk gelecek şekilde bankayada işlem ücreti vermek durumunda kalırsınız..En ucuz yol ESN ile iletişime geçerek, Bratislavaya gelince body’niz tarafından bunun ödenilmesini sağlamak.Ücreti ödeyip dekontu ve başvuru kağıtını Erasmus kordinatörüne gönderirseniz 5 gün içerisinde yine oradan, ofisden elde edersiniz.Size tavsiye Welcome Day’e katılım sağlayıb diğer arkadaşlarınızı bulunuz ve bizim yaptığımız gibi whatsapp veya facebook grubu oluşturunuz – can kurtarır.İngilizce geliştirmek adına türklerden ayrı gezeğim demeyin zaten herkes kendi grubuyla buluşur siz de öteki durumunda kalırsınız.

Ikincisi ister burs kesintisi yaşamamak için ister alttan des bırakmamak için dersleri geçmek en önemlisidir. İşin sıkıntılı tarafı EUBAda dersler genellikle lecture ve seminar diye ikiye ayrılmış ortalama üç saat sürmekte..Çoğu zaman hocaları bile farklı oluyor. Lecture girip, semineri eken bir arkadaşımız en son ödev teslim ederek, ayrıca sınava girerek zar-zor kurtarıyordu..EUBAda güz dönemi gelecekler için şahsen, uluslararası ilişkiler öğrencileri için diyeceğim verdiyim ilk sinir tepkisi ‘’neden bizim bölüm derslerine 2-3 kredi, ekonomi dersleri 5-6kredi’’ Bu yüzden master dersleri bile alıyorum..Public Policy dersi -6kredi master dersidir hocası ve ders çok eğlenceli müthiş geçer ancak her hafta ortalama 25-30 sayfa hocanın verdiyi bir makaleyi özetini çıkarmanız istenilr çok zordur ilk iki hafta hiç bir şey anlamamıştım ve sadece tercüme ede bilmek bile 2-3 günümü alıyordu.Diplomacy in Practise – mutlaka alınız. Her hafta bir ülkenin elçisi ya da fahri konsolosu, diplomatı gelerek ülke tanıtımı yapar.En güzel derslerden birincisidir – Sınavı yoktur.Sadece derse katılım ve sunum yapacaksınız.İnternational News – her hafta ortalama 3 haber hazirlayib getirerek 2dakika icerisinde sunumunu ve eger vakit kalirsa da tartışmasını yapıyorduk..Çok iyi bir ders – 2 kredi..Sınavı yoktur; derse katılım, sunum, aktiv olma ve haberleriniz önemlidir..Türk kültürünü yaymak için buraya gelenler kimler bilmiyorum ama diğerlerini etkilemek için en iyi dersdir.Son 4-5 hafta bir konu üzerine mes. Mülteci Krizi (ülkelerin egemenlik ve bencilliği üzerine benim başlattığım tartışmadır) Avrupanın Geleceği, Trump sonrası dünya ve s. Sistemde fransızca görülebilir ancak ingilizce grupu da vardır. Slovak for Beginners – hocanın ‘’ben bu öğrencileri hiç görmedim ancak AA aldılar’’ dediyi bir ders..Bir trick vardı demeyeceğim derse katılım sağlayın! Şahsen ben yararlanamadım üstelik bir kız arkadaşla beraber ikimiz özel olarak ayrıca yazılı ve sözlü sınav olduk…


Leadership Master Dersi - Owen Fernandes kendisi fotorafi çektiği için yok)

















Ah-ah Leadership diye bir bir dersimiz vardı ve bu konuda bu dersi verebilecek en muhteşem liderlerden birisi tarafından gördük.Her Cuma 6 saat. Kendisi üniversite hocası değildi sadece sözleşmesi vardı ve sadece bizim derse geliyordu..Owen Fernandes müthiş birisiydi. İşte ben bu adamla öğle yemeyi yiye bilme şansına sahib olmuş birisiyim.Bana sözleşmesinin Şubat ayında biteceğinin ve uzatmayacağını söyledi. Kısaca şu dersleri seçiniz

Benim önerdiğim Public Policy, Diplomacy in Pracise, İnternational News, Slovak for Beginners. Sunum, 10 sayfa makale -50 puan- yapabilecekseniz Basic of Law dersini aliniz..International Economics hocasina muracaat etmeme sebeb olmuşdu bu ders.Ama dediğim gibi çok zor değil.

İnternational Economics – hoca dersin sorularını 100 soru şeklinde önceden verdi 20 soru sordu..Ve yanlış hatırlamıyorsam en son AA alamayan birsini dövüyorlardı. (hocası o kadar toleranslı ki, dönemin bitmesine 4 hafta kala müracaat etdim beni kabul etdi ve ben..neyse söyleyemeyeceğim)

İnternational Management – ben almadım arkadaşlar önerdi..

E-commerce – ödevle geçebileceğiniz bir dersmiş muhtemelen..

World Agriculture – kolay kolay..  + Cost Controling bla bla bla..Merak etmeyin Ekim sonuna kadar vaktiniz var ders değişimi için hatta hoca kabul ederse kasım sonuna kadar değerlendire bilirsiniz.
Ikinci dönem için de yine aynı şekilde dersleri seçin – Quality of Life, Ms office, International Marketing..

Yabancı Polis – oturum izni

Polonyaya gidecek olan öğrencilere konsolosluk 150 günlük vize veriliyor.Malesef bizim öğle bir şansımız yok.Vize süresi 90 gün üstelik oturum iznine de başvuru yapacaksınız..Bizim yaptığımız hatalar bir tarafa o kadar yoğunluk var ki, sadece bir gününüzü buraya ayırmanız gerekecek.Benden önce başvuru yapan arkadaşlar çok kalabalık olduğunu mutlaka sabahın erken saatlerinden gitmem gerektiyini söylediler.Haklıydılar ancak sorun kalabalıkta değil başvuru sürecinin çok yavaş olmasındaydı..Gecenin birinde gelip isim yazdıranlar vardı şahsen ben en az iki defa sabah 4de yataktan kalkıp polise gitmek zorunda kaldım.Başka şansınız yok.Polise giderken yapacağınız şey orada oturan yaşlı amcaya isminizi yazdırmak – ben 22ci sıradaydım 9 saat bekledim sistem o gün 4 saat çalışmadığı için derse gitmek gibi bir hata yaptım ve sıramı kaybettim..O soğukta sabahın 5inde iki-iki buçuk saat sadece kapının açılmasını bekledik.Battaniyesiyle gelen arabasıyla gelib rahat-rahat uyuyan onlarca insan vardı..Ancak yine ‘’donuyoruz’’, ‘’güneşin doğumu’’ gibi selfiler çekerek ya da daha sonrasında polisin hemen yanındaki ormanlık alanı ziyaret ederek vakit geçirebilirsiniz.En yakın otobüs durağı – Bradacovadır. Mavi büyük binanın karşısındadır. Nasıl gideceğinizi artık biliyorsunuz. 
Yabancı Polis - yan taraf ormanlık alan
Bize türk olduğumuzu hatırlatan süreçtir oturma izni – Oturum kartınız başvuru yaptıktan 30gün sonra çıkmakta ve düşünün 3 arkadaşımız vizelerinin bitmelerine 12 ve 17gün kala başvuru yaptılar.Üstelik Christmas tatiline denk geldiyi için biraz daha uzadı..Şimdi ülkeyi terk etmek zorundalar..Size tavsiyem en geç 35 gün önceden giderek başvuru yapınız. En önemli konu burada belgelerinizin yeni tarihli! olması..Neredeyse hiç birimizin Hibe Mektubu kabul edilmedi Ben hibe mektubunu gitmeden önce Eylül ayında yenisini aldım ancak malesef tarih değiştirilmeden verildiği için yani belgem Haziran tarihli olduğu için Slovak Yabancılar Polisi belgeyi kabul etmeyecekti..Böyle durumla karşılaşırsanız yapacağınız şey – Bankada 1000euro olduğuna dair belge göstermek..İyi arkadaşlarınız varsa para toplayıb yapabilirsiniz..Üstelik tercüme işlemi 30 euro, bankadan alacağınız belgeyse 20eurodur..Bu yüzden Erasmus Ofisinizden yeni Hibe Mektubu için beklemeğin..(UniCredit her yerde var)

Yukarıda yazdığım üzere İstanbuldan başvuranların işlemleri farklı olduğu (yani oturuma da aynı anda başvurdukları için) burada yapacakları işlemler sadece Foreign Policeden gelecek olan maili beklemek, gidip parmak izi ve fotoraf vermek ve sonra ise bir ay içinde çıkacak olan kartlarını beklemek olacaktır.

Ankaradan işlemlerini hall etmek zorunda olanlar - Gerekli belgeler; size mail atılacaktır;

1. Passport – Visa, 3 colored photos (3x3,5)
2. Fee stamp – 4,50 €   Filled and printed the appropriate form - they have the form in FP office
3. Kabul Mektubu ve Accommodation approval letter
4. Financial statement – Hibe mektubunuz ya da yazdığım gibi..
5. Insurance – has to cover medical expenses – tercüme etdirmeye gerek yok..İngilizcesiyle götürün.
6. Foreign criminal records certificate  - hangi ülkede 3 yıldan fazla yaşadıysanız o kadar sicil kaydı göstermeniz gerekir (zaten konsolosluk işlemidir bu). Notere ihtiyacı olanlar Polisin hemen yanında Technopolda 70-80cent gibi ücrete noter tasdiği yapabilirsiniz – zira ben öğle yapmak zorunda kaldım..
7. En önemlisi sizden Health Check yapmanız isteniliyor..Aşağı yukarı 180-200euro ödemek zorundasınız..Benim oturumu geç alma sebebim bu..Oturum kartın çıktıktan sonra 1 ay içerisinde yapmanız gerekiyor..Bir yıl kalacaksanız en iyi yol – Slovakyada başka bir şehirde 125euro gibi bir fiyatdan yapmak.Para kazanmak kolay değil 75euro için bir gün kaybetmeye değer..Merak etmeyin Slovakyada öğrencilere Tren ücretsizdir sadece Hlavna Stanicadan kart çıkartcaksınız.Body’nizle hall edin.

Eğlence ve sonuç

Bratislava Erasmus öğrencisi olmak için en iyi şehirlerden birisidir. Şehir yeterince ucuz ve fiyatlar neredeye Türkiyeyle aynı. Hallowen, Pre-Christmas Christmas, Farewell Erasmus gibi ESN tarafından iki haftada bir gezi ve barlar için event yapılmakta.Bira fiyatı çay kahveden daha ucuz.Bunlardan zaten haberiniz olur..Benim size önerim şehirde en azında bir kaç defa yürüyerek her yeri gezin arka sokakları, caddeleri..Size şehri tanıma fırsatı verir öyrenmiş olursunuz.(unutmadan saçınızı kestirmek için Obchodno sokağındaki Mc Donalds karşısındki hostelin olduğu pasajda ve ya yine aynı caddedeki türk berberde kestirebilirsiniz) Müzeleri gezmek için acele etmeyin. Her yerde olduğu gibi burada da ayın ilk Pazar günü  müzeler ücretsizdir özellikla Bratislava kalesini ve Slovak National Galeryi mutlak ziyaret ediniz.Viyanada ücretsiz sadece 5 şehir müzesi var Bratislavadaki ücretsiz müzeler için Tourist İnformation Centerden bilgi alın. Her ayın ilk pazarı SNGda yabancılar için Sunday Rest düzenlenmekte çeşitli sergiler ve sunumlar yapılmakta mutlaka katılın..Flarmonya ve Eski Tiyatronun yanı yolun karşısıdır.

Bratislava stratejik olarak 5 avrupa başkentinin tam ortasında yerleşmekte ve ortalama bu şehirlere mesafe de 150kmdir. Viyanaya 1 euro, Krakowa 5 euro, Budapeste 7-8 (trenle gidilebilir slovakya sınırlarl içerisinde ücret ödemezsiniz), Prag için de 6-8 euro geziler yapabilirsiniz.Parise ve Bruksele Bratislava havalimaninda 12euroya kolacaya biletler bulursunuz. Viyanaya ziyaret edecek olanlar da mutlaka Kütüphaneyi, Doğa-Tarih müzesi (ve karşısındaki Sanat müzesi)Arsenal Savaş Müzesini geziniz. Doğru avrupada gezilecek müthiş şehirler var. Sırf fotoraf çekilebilmek için Avrupanın bir ucundaki şehre gitmeyin. Bir şehrin sokaklarını gezerken ne kadar çok bilgiyi es geçtiyimizi de Krakow ziyareti yaptımızda gördük. Polonyadan Turlar sitesini takip edin ve Ferhat beyin düzenlediği ücretsiz Krakow gezisine mutlaka katılın.Şehir merkezini, kaleyi ve civarını, tarihini dinleye-dinleye gezdik.Ismini zikr etdiyim şehirlerde de üç gününüzü ayırın.
Bizim grubun küçük bir kısmı - Budapeşte olması lazım (ben yokum)


Yabancı kültürün dilin olduğu şehirlerde öğrencilik yapmak kolay değildir.Her anlamda yoksun olan Erasmus öğrencisi daha şehre gelmeden sürecin en başından çeşitli zorluklar sıkıntılar çekmektedir.Gideceğiniz şehri öyrenmenin en iyi yolu sadece çeşitli bloglarda tanıtılmış gezi fotoraflarından okuyarak öğrenemezsiniz, tüm sokaklarını gezmeniz yerel sitelere ulaşa bilmeniz de gerekir.(Örn. Welcome to Bratislava sitesi bunlardan biridir şehirde ihtiyacınız olacak en önemli bilgileri elde etmenize yardımcı olur.) İşte bu blog yazısı bu sıkıntıların sorunların sonucuna ortaya çıkmış bir makaledir. Arkadaşlarımız o kadar çok sıkıntı çektiki bunca yıl niye daha önce kimse yazmadı merak ediyorum. Tüm ayrıntılarıyla ilk makale ile birlikte Erasmus ve Bratislava başlıklarını bir araya getirerek yazdım, anlattım.Umarım diğer şehirlede okuyacak olan arkadaşlara da ilham kaynağı olur..Başarılar!



1.Year abroad survival - şu güzel kızı 5 dakika izleyin(daha doğrsu dinleyin-dinleyin!) https://www.youtube.com/watch?v=0_j9uaZ3LJE 

2. Erasmus Scholarship – 4 tips https://www.youtube.com/watch?v=NJeYO0fSDrQ

3. Lifehacks for organising your erasmus year abroad  https://www.youtube.com/watch?v=8zOqxfGSNk0

4. Studying abroad https://www.youtube.com/watch?v=R8WFFwNHc-Y

5. 23 Signs You Studied Abroad In Europe  https://www.youtube.com/watch?v=ExpZCz_WUiY

6. Erasmusu Tahayyül Etmek: Slovakya sıkıntılarım, blogspot, 30 Ekim, 2016.

1 Kasım 2016 Salı

Kitab Yayınlama Sənəti: Bir yazar Üç kitab Üç yayınevi

Vallah yazmayım,yazmayım deyirəm ancaq hər dəfə də gördükcə əsəbləşirəm....Facebookda yazacaq qədər kiçik olmadığı üçün burada bloqumda yazmağa qərar verdim....Həmişə yorğun olanda yatmağa doğru edəcək bir şey olmayanda girirəm internetdə kitap mağazalarına baxıram; tanımadığım kitablar haqqında ən azından təsəvvürüm, ümumi məlumatım olsun deyə..Ön sözünə, kitabın arxasına, üz qabığına baxmaq – kitab haqqında pozitiv və ya negativ düşünməyimə, məlumatlanmağıma səbəb olur.Ancaq bizim kitablara baxanda cinlərim təpəmə çıxır...Ay balam bu kitabı yayınlayırsan- o yayınevində düz əməlli adam yoxdu ki, bunu oxuyub, önsöz- bu cəhənnəm kitabın arxasına əsərlə bağlı vikipedik məlumat versin? Kitabın bilmirəm neçənci səhifəsindən götürüb iki cümləni – bir abzası yazır, olur bu da sənə məlumat..Sırf iki yarmarkada baxdığım üç-dörd kitabı geri yerinə qoymuşam ki, başa düşmədim orda nə deyilir deyə..


Daha da əsəbləşməyim deyə qərara verdim ki bunu başqalarıylada paylaşmaq lazımdır..Ancaq doğru bilgiyə sahib olum deyə də getdim üç saytda, iki yazarın, üç fərqli kitablarına baxdım..Sən demə online-kitab səhifələri də öz başına məlumat verirmiş – Əgər kitabın arxasında nəsə varsa o götürülüb yazılar yoxdursa da etik olaraq boş buraxılar...Başlayaq birinci yazar Yusif Vəzirin kitablarından..O yarmarkalarda məni əsəbləşdirən kitablar arasındaydı iki romanı da – məlumat üçün əlimə alıb oxuyuram; xoruz elə-xoruz belə, kitabdan iki-üç cümləni copy-paste edib arxasına məlumat adıyla sırımışdırlar..(ümid edirəm yadımdaki kimidi)

Bir misal göstərim baxın.. Çəmənzəminli - (Hədəf yayınları) Kitabın adı Qızlar bulağı - kitabın üzərində Xoruz şəkli var..Kitabın arxasına məlumat kitabdan götürülmüş cümləylə - aslanla başlayır..Həkim baba yayınevi burada nə demək istəyir? Həkim baba: Qız. xoruz, aslan?? Hmm…Buna Kitabklubu web səhifəsində baxmışdım elə yadımdadır ki kitabın arxasındaki bilgi də bu cür olmalıydı.. Kitabevim web səhifəsi də bizi eyni məlumatla qarşılayır...Sonra dedim ki bəlkə mən səhvəm girdim yayın evinin rəsmi səhifəsinə gördüm ki orada o lənətə gəlmiş vikipedik məlumatı veriblər...Ancaq Hədəf Nəşrləri adam ağıllı bir şey yazıb – ancaq veb səhifəsində- xatırladığım qədəri ilə kitabın arxasındakı bu deyil idi..Ona görə də online-kitab səhifələrini tam olaraq günahlandırmıram...

Üç rəsmi web səhifəsi  -    və   Yusif Vəzirin 3 kitabı

1. Kitab klubu                            1. Qızlar Bulağı
2. Kitabevim                              2. İki Od arasında
3. Hədəf Nəşrləri..                     3. Qumarbazın Arvadı

Birinci Kitabı – Qızlar Bulağı – üç fərqli veb səhifəsindəki tanıtımı

Kitab klubu; Kitabevim; Hədəf Nəşrləri (sırasıyla)

1.''Şəhər darvazasının ağzında bir aslan heykəli var idi.Bu, Həmədanınhimayəçisidir.Bunun üzərinə oturub, şəhərin saraylarına, atəşgədələrinə, qüllələrinə, bağ-bağçalarına son dəfə olaraq tamaşa etməyə başladım.Bu əsnada aslanın arxa tərəfində gözümə bir xoruz dəydi. Ağ və gözəl xoruz idi. Bu xoruzu tanıyıb heyrət etdim, Jinduqtun idi, üç gün əvvəl itmişdi. Xoruza yanaşdım, heç də ürkməyərək qucağıma atıldı. Bağrıma basdım, bərabərcə yola düşdük...''

2.Şəhər darvazasının ağzında bir aslan heykəli  var idi.Bu, Həmədanın himayəçisidir.Bunun üzərinə oturub, şəhərin saraylarına, atəşgədələrinə, qüllələrinə, bağ-bağçalarına son dəfə olaraq tamaşa etməyə başladım.Bu əsnada aslanın arxa tərəfində gözümə bir xoruz dəydi.

3.Əsərdə qədim İran qəbilələrinin həyatı canlandırılır, atəşpərəstlər dövründə mövcud olan ənənələrdən bəhs olunur. Yazıçı təxəyyülünün məhsulu olan bu kitabda dinlərə və xalqların həyatına aid fəsləfi fikirlər də yer alıb. “Qızlar bulağı” oxucular üçün fərqli bir mütaliə nümunəsi sayıla bilər.

İndi deyin görüm burada günah kimdədi? Hansı məlumat daha çox normal bilgi verir? Kitab təkcə bir yayın evindən çıxıb ona görə də ortaq bir şey olmalıydı...Əgər bu kitabın özündə var isə niyə kitab mağazaları öz başına şeylər yazır-..Yox əgər kitabın arxasında Hədəfin web səhifəsində yazıldığı kimi deyilsə ən azından rəsmi səhifəni izləyib, doğru bilgi vermək daha normal olmazdı mı ya da Hədəf Nəşrləri əgər satışdakı köhnə nəşrdir deyə öz saytında yeni məlumat verirsə niyə öncəlikli olaraq, bunla bağlı bilgini onlara vermir..


İkinci kitab – İki Od Arasında

Kitabklubu - Kitabevim-az - Hədəf (sırasıyla)

1."Iki od arasında" (Qan içində) romanından:
Bir çobanın istəkli bir köpəyi var imiş. Çoban itinə göz dəyməsin deyə, bir dua yazdırmaq fikrinə düşür. O, avam tərəkəmə olduğu üçün bu hərəkətin caiz olmadığından xəbərsiz idi. Çoban özü ilə bir-iki qoyun götürüb şəhərə gəlir. Dərdini rast gələn bir şəhərliyə anladır; şəhərli bu adamın xam olduğunu duyub, onu ələ salmağa başlayır. Şəhərdə avam çöllünü ələ salmaq qayda olduğu üçün bu şəhərli çobanı meydandakı qəssabın yanına göndərir. Qəssab məsələni anlayır, çobanı Şeytanbazara, bir qənnadının yanına yollayır. Yazıq çoban bazarı dörd dolandıqdan sonra lotunun birisi ona Vaqifi nişan verir. Vaqif istehzanı anlayırsa da, özünü sındırmır; o saat götürüb bu misraları yazır:

Gözüm düşdü ətinə,
Dua yazdım itinə,
Bu sirri kim açsa,
Bu çobanın...                   Və daha da uzayıb gedir…

2) "Bu əsər yazıçının ən bitkin romanlarından biri olduğu kimi, həm də tarixi, adət və ənənələri, inam və etiqadları, sınaq və yozumları, ayin və mərasimləri çox yaxşı bilən folklorçu, tarixçi, etnoqraf, şərqşunas alimin bütün müşahidə və tədqiqlərinin kiçik həcmli qamusudur."

3) Romanında məşhur şair Molla Pənah Vaqifin həyatından və onun Qarabağ xanlığında vəzir olduğu zaman Azərbaycanın siyasi həyatında baş verən hadisələrdən bəhs edilir. Bu əsər Hədəf Nəşrləri tərəfindən təkrar olaraq, “XAN Milli Ədəbiyyat” layihəsi çərçivəsində nəşr edilib.

Ancaq burada kitabklubundakı Avrasya yayınlarında çıxmış kitab hər üçü haqqında normal məlumat verir – (http://kitabklubu.org/ceminzeminli-yusif-vezir-eserleri-uc-cildde-ii-cild.html)

Yazı gərəksiz uzun oldu (ancaq gərəksiz yerə yazılmayıb) ona görə də üçüncü kitabı və əvvəlcə fikrimdə yazmağı da tutduğum Əsəd bəyin kitablarının qarşılaşdırmasını etməyəcəm..Bu ciddi texniki problemdi..Durduq yerdə yazmıram..Hələ heç yayın evlərinin El Ceymsin axmaq kitablarını tərcümə edəcək qədər bekar şəkildə populyar kültürü izləməsini heç deməyəcəm.(erotik kitab istəyirsiniz deyin araşdıraq normal bir şey tapıb verək)..Onun yerinə bu tərcümə edən adamların ən azından məlumatlarını kitabın içərisində qeyd edin..Bilirsiz Türkiyədə tərcümə edən şəxsin nə qədər dəyərli olduğunu, hətta bəzən kitabın belə deyil, tərcüməçinin sayəsində kitabın satıldığını? Cavab Yox isə Talat Sait Halmanı araşdırın...Kitab yayınlamaq- üz qabığı, keyfiyyəti əslində bir sənətdir və o kitabın satış miqdarını da müəyyən edər...KitabKlubunun yenicə 2016ci ildə yayınladığı Əsəd bəyin kitabı – Məhəmməd.Son peygəmbər kitabının niyə 100 tirajla etdiyini soruşun – oxuyucu məsələsi tək başına cavab deyil! Sizə şiddətlə tövsiyə edirəm Türkiyədki İletişim yayınlarının özəlliklə rus ədəbiyyatı tərcümlərinə (gənəldə Ergin Altay tərəfindən edilir) baxın..Nəşrlərdə ön söz, xronologiya , kitaba dair vaxti ilə çıxmış şəkillər, rəsmlər və son söz kimi əlavələr edilərək, kitabı kolleksiya edəcək vəziyyətə gətirirlər..Mən isə Yusif Vəzirin bu kitablarını hər dəfə əlimə alıb, sonra geri qoyuram..Yoxsa iki il əvvəl artıq oxuyub, qurtarmalı idim..Xoruz elə getdi, belə gəldi kimi yazmaq daha doğrudur yoxsa iran-atəşpərəstlik-dinlərlə bağlı olduğu yazılması mı..Çobanla-köpəyi elə getdi demək daha doğrudur yoxsa 11 il əvvəl Avrasya yayınlarından çıxdığı kimi Qızlar Bulağının  ilk tarixi-fəlsəfi roman olduğu, İki Od Arasındanın Molla Pənaf Vaqifin həyatından danışıldığını demək...

30 Haziran 2016 Perşembe

To be in love or not to be in love

Dünyada heç də yaxşı hadisələr baş vermir. Gələcəyimiz yaxşıya doğru irəliləmir. Sadəcə can güvənliyimizin olmadığı, terrorun əsas olduğu siyasi problemləri deyil, son oxuduğum kitabla birlikdə sistemik problemləri də hiss etməyə başlamışam. Ekolojik, qida, həddindən çox istehlak və s. Bir film izlədim yenicə. Eşqlə müharibənin iç-içə olduğu bir film. Bosnadakı hadisələri göstərirdi.Avropanın tam ortasındakı qətliam....İç işlərinə qarışmamaq və görməməzlikdən gəlmək..Sərhədləri bağlamaq və digərlərini xor görmək...Canımızın bir dəyəri yoxdu....Dünyanı olduğu kimi mi qəbul etməliyik yoxsa bir yerdən qarşı çıxmağa mı başlamalıyıq...Dünyanın bir ucundakı Japoniyadakılar kimi səssiz və rahat ola bilməyi hiss etməyə ya da Norveçdəkilər kimi sakit otağımda bunları görməməzlikdən gəlməyə çalışıram....Hər birimiz üçün mütləq bir son var..Hardan və nə zaman gələcəyi bəlli olmayan....Mənim üçün eşq kimi bir şeydi bu son..Birisi keçmişdə qaldı,digəri isə önümdə bir yerlərdə durur...İkisi üçün də hiss etdiyim və keşke dediyim ortaq bir duyğu var..İkisi də ‘’keşke hazır olduğum zamanda gəlsəydi və gəlsə’’..Birinci keşke ötüb-keçmiş zamanın heyiflənilməsi,ikinci isə gələcəyə doğru bir ümid..Ümid olmadan olmaz..Çünki hədəflərimiz var..Çünki ümidlərimiz var..Bu ikisi arasında isə incə bir xətt var. Və bu xəttin üzərində xəyal etdiyimiz şeylər var- Arzular...Arzular, ümid etdiyimiz hədəflərə gedən yolda ötüb keçdikdən sonra keşke dediyimiz duyğular...Hədəflərimiz, bu xətt üzərində irəlilədikcə gerçək ola biləcək olan şeylərdir...Bu adına arzu dediyiniz istəklərimiz, o xətt üzərində xəyalən yerləşdirdiyimiz və gerçəkləşəcəyini bilmədiyimiz hisslərimizdir.Bu həm keçmişlə bağlıdır həm gələcəklə..Və ya bu ikisinin harmoniyasından ibarətdir..

Dünyadakı hadisələr əslində Adəmin günahi işlədikdən sonra o günahın cəzasını öyrəndiyi o andakı peşmançılığını hiss etməsi kimidir. Geriyə dönüş yoxdu..Olmalıydı və oldu..Artıq minlərlə il keçib..Və zaman, bizi arxamızdan itəliyərək önümüzdəki sona doğru yaxınlaşdırır.Bu istər siyasala uyğun müharibə ilə gələn son olsun,  istərsə də sistemin strukturuna görə baş vermiş ekolojik bir son olsun...Problem bunu olduğu kimimi qəbul edəcəyik, yoxsa qarşımı çıxacağıqdır. That is a main question! Bəs normatif olan yəni əxlaqi olan şey nədir. Əsas problem deyir koministlər, susadığın zaman suyu deyil,meyvə şirəsini istəməkdir...Ehtiyac vardır,saxta ehtiyac və ehtiyac olduğunu hiss etdiyimiz saxta ehtiyaclar vardır.Mağaradakı adamın ehtiyacları ilə tatmin (satisfied) olmuruq və bu istehlakçı çılğınlıq bizi böyük sona yaxınlaşdırır...Mənim əslində normatif olaraq sorğuladığım duyğularımızdır.Daha doğrusu duyğularımız (və xəyallarımız) və fərqindəliyimiz arasındakı əlaqə...Rodion Romanoviç insanları sıradan və misyonu olan insanlar deyə ikiyə ayırır. Yəni fərqində olmadan rolumuzu oynayarkən bəzilərimizin aramızdan ayrılaraq, bu gerçəyi dərk edir..Bu adına homo gerçəkius deyə biləcəyimiz insan, eşqləri,duyğuları,həyəcanları və xəyal qurmağı hiss etməyə haqqı varmıdır? Əgər varsa bu Oblomovluq deyil mi? Oblomovluğu negativ bir şeymiş kimi görürük....Filmlərdə gerçəyin fərqinə varan qəhrəmanlar duyğularını, eşqlərini bir kənara qoyaraq, dünyanı qurtarmağa çalışır və təsadüfən də bu qurtarış üçün lazimi ehtiyaclara yavaş-yavaş sahib olur.Ancaq gerçəklik filmlərdəki kimi deyil və ananızın sizə dediyi kimi yeddi milyardda birsən,edəcək heç bir şeyin yoxdur..Bunu düşünmək Oblomov kimi eşqi hiss etməyə,həyatı yaşamağa səbəbiyyət verir.Ancaq bunu 1/7milyard deyil, 1/1 kimi düşünməyə başlayarkən isə psixolojik problemlər ortaya çıxar....Dünyanı qurtarmaq və ya Oblomov olmaq. Daha doğrusu doğrunun fərqində olmaq və ya bəlkə də gerçək olmayacaq olan bu xəyali duyğuları yaşamağı hiss etmək..Kiçik paradoks kimi görünən bu gəl-getlərin mərkəzində cavabını verəcəyimiz sadəcə bir gerçəklik var. O da ‘’insan’’ olduğumuzdur..Biz o, anlıq ilk günahi işlədən negativliyə və yüzlərcə il bunu yaxşılıq edərək ödəməyə çalışdığımız pozitivliyə sahibik..Tam olaraq bilmirəm ancaq yəqin ki, cavab sadədir.İkisini bir-birinə uyğunlaşdıraraq yaşamaq. Dünyanı qurtarmaq yerinə əvvəlcə özümüzü və sıradaki insanları qurtarmaq və Oblomovluq etmək yerinə duyğuları və eşqləri bundan ayıraraq, ilkinci ilə birləştirərək yaşamaq...(Bax görürsünüz yenidən başa döndük. ‘’Dünyanı olduğu kimi mi qəbul etməliyik yoxsa bir yerdən qarşı çıxmağa mı başlamalıyıq? Normatif olan hansıdır?’’ )

(Sevgiliyə yazılmış məktub) Rasul Almammadov – 07:22, 30 Iyun 2016


21 Mayıs 2016 Cumartesi

Təməl Kitablar/Cumhuriyyətin 100. İlinə Doğru Gedərkən

Bəziləri üçün Əliyevlərlə Cumhuriyyətçiləri sevmək arasında tərs mütənasib əlaqə var.Əliyevləri sevməmək, Cumhuriyyətçiləri sevmək deməkdir.Ancaq bu sevginin mənbəyi o dönəmə dair bilgilər deyil, ‘’aksiyomlardır’’.Yəni  ‘’onlara’’ qarşı hər kəs tərəfindən qəbul edilmiş  ‘’mütləq doğrulardır’’.Yəni dövlətin qurucularına dair pozitiv bir görüş var..Və bu görüş epistomolojik olaraq dəyişməlidir.* Azərbaycan Cumhuriyyəti,Rəsulzadə və digərləri ‘’28 May 1918’’dən çox daha artıq məna kəsb edir.Və bunun bir dəyəri vardır.Bizim borcumuz isə bu dəyərin fərqinə varmaqdı...Türk-İslam dünyasında önəmli bir yerə sahibik.Azadlığa qovuşmağımız hələki bizə bunu dünyaya tanıtmaq üçün fürsət yaratmağa kömək etmədi.Azərbaycan hər anlamda –mədəniyyət,musiqi,sülh,demokratiya- Türk-İslam dünyasında bir mərkəz ola bilər.Bunun tək yolu isə yuxarıda dediyim ki bu dəyərin fərqinə varmaqdı.....

Mövzuya dair azərbaycanca məlumat əldə etmək çətin məsələdir.Özəlliklə də üç-beş il əvvələ qədər.Son 25 ilə aid tarix kitabı tapmaq bir tərəfə, təəssüf ki, o dönəmə dair yazılmış kitablar hələki azərbaycancaya tərcümə olunmayıb.Shaffer’in kitabının türkcə tərcüməsi üçün dediyi kimi türkçəyə çevrilmiş bu kitab sadəcə türklər üçün deyil, eyni zamanda həm şimali Azərbaycan, həm də cənubi Azərbaycandakı oxucular üçün əl çatan olacaq və daha çox insanın oxumasına vəsilə olacaq.Mənim də (təməl) kitab tövsiyələrim türkcəyə çevrilmiş kitablardır.Ən əsası əldə etmək (və daha da önəmlisi anlamaq) çətin məsələ deyil.

*Epistomolik olaraq dəyişilməlidir demək, bu bilgini hardan və necə əldə etdiyiniz mənasına gəlir.Atanızdanmı öyrəndiniz, yoxsa araşdıraraq mı.Xəyali bilgidir mi, yoxsa scientific bilgidir mi....Qeyd: Bunu ümumiləşdirməyə ehtiyac yoxdu.Spesifik olaraq Azərbaycan Cumhuriyyəti və Rəsulzadə üçün nəzərdə tuturam.

Azərbaycanla bağlı mütləq oxunması gərəkən altı təməl kitab;
1.      Sevinç Alkan Özcan ve Vügar İmanbeyli, Azerbaycanda Din ve Kimlik, Küre Yayınları, 2014
2.      Tadeusz Swietochovski, Müslüman Cematten Ulusal Kimliğe: Rus Azerbaycanı Bağlam Yayıncılık
3.      Thomas De Waal, Karabağ (Black Garden), Hrant Dink Vakfı Yayınları, 2014
4.    Thomas Goltz, Azerbaycan Günlüğü, Teas Press, 2018.
5.      Vedat Gürbüz, Kafkasyada Siyaset, Kadim Yayınları, 2014
6.      Brenda Shaffer, ‘’Sınırlar ve Kardeşler: İran ve Azerbaycanlı Kimliği’’ çev. Ali Gara ve Vüsal Gasımov  İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları2008
7.     Kurban Said, Ali ve Nino

Türkiyədəki dostlar üçün önərdiyim kitablar bunlardır.Sizə bunu tövsiyə etmirəm, çünki mütləq oxumalısınız…Həcmi o qədər də çox olmayan oxunması rahat və asan kitablardır....Kitablarla bağlı bəzi açıqlamalar; Birinci kitab ondan çox dəyərli azərbaycanlı müəllimlər tərəfindən yazılmış yenə çox dəyərli bir kitabdı.Milli kimliyin formalaşması ve sovet və post-sovet dönəmi ilə birliktdə Azərbaycanda dini və kimliyi incələyir. İkinci kitabın tanıtımına ehtiyac yoxdu ən çox referans alınmış kitablardan biridi.1870-1918-1920 arası dönəmə aid ən təməl bilgiləri almaq üçün önəmlidir(ancaq kitabla bağlı bəzi tənqidlər üçün C. Həsənlinin kitablarına baxın). Üçüncü kitab 1988-1994 arası Qarabağ müharibəsini və sonraki vəziyyəti incələyir və 90a yaxın siyasətçi və qarabağlılarla aparılmış röportajları da içinə daxil edir.Roman oxuyurmuş kimi oxuya biləcəksiniz. Dördüncü kitab Qarabağ müharibəsini dünyaya çatdıran və Azərbaycandaki rəsmi ilk xarici jurnalist olan Goltzun o vaxtın siyasi hadisələrini birincil əldən çatdırdığı kitabıdr. Beşinci yuxarıda yazdığım kimi son 25 ilə aid tarix kitabı tapmaq çox çətin məsələdi.Bu kitab Kemal Karpat referanslı, Kafkasiyadakı üç dövləti  tənqidi analiz etmiş bir kitabdır. Altıncı kitab  İrandakı azərbaycanlı kimliyini,şah öncəsi,şah dönəmi və İran inqilabı sonrasını və Şimali Azərbaycan arasındakı  əlaqəsini analiz edən təməl kitablardan biridir.

Sosial Elmlər tələbələri üçün kimlik ilə bağlı əlavə oxumalar;

1.     Anthony Smith, Milli Kimlik, İletişim
2.   Anthony Smith, Milliyetçilik, Atıf Yayınları
3.    Benedict Anderson, Hayali Cemaatler, Metis Yayınları
4.   Eric Hobsbawn, Milletler ve Milliyetçilik, Ayrıntı Yayınları
5.     Ernest Gellner, Uluslar ve Ulusçuluk, İnsan Yayınları
6.     Şaban Çalış, Hayaletbilimi ve Hayali Kimlikler, Çizgi Kitapevi
7.   Umut Özkırımlı, Milliyetçilik Kuramları, Doğu Batı Yayınları

Cumhuriyyət Dönəminə dair çox geniş məlumatlar əldə etmək üçün Cəmil Həsənlinin bu kitablarına baxın;

1. Azərbaycan Xalq Cümhuriyyətnin Xarici Siyasəti(1918-1920). Bakı, 2009.
2. Sovet dövründə Azərbaycanın xarici siyasəti (1920-1939). Bakı, 2012.
3. İkinci Dünya Müharibəsi illərində Azərbaycan hərbi, siyasi və diplomatik münasibətlərdə (1939-      1945) Bakı 2015.
4. Azərbaycanda milli məsələ: siyasi rəhbərlik və ziyalılar. 1954-1959. Bakı, 2008.
5. Tarixi şəxsiyyətin tarixi: Əlimərdan bəy Topçubaşov. Bakı, 2013.

Altay Göyüşovun bu mühazirələri mövzünü anlamaq və həzm etmək üçün çox kömək edəcək.Ardıcıl olaraq izləyin;

1.  Milli Kimliyin Formalaşması – 1 https://www.youtube.com/watch?v=U-5aWOr1Dew
2.  Milli Kimliyin Formalaşması – 2 https://www.youtube.com/watch?v=M4FcQ7hr_CM
3.   XX əsrin əvvəli Azərbaycanda siyasi fikir - https://www.youtube.com/watch?v=CgQEccJgCvw
4.   I Dünya müharibəsi və Rusiya inqilabı- Cümhuriyyətə aparan yol https://www.youtube.com/watch?v=8nvWISKnNN4
5.   Sovet Azərbaycanı- dəyərləndirmə cəhdi - https://www.youtube.com/watch?v=XjH9_UPvn74
6.  Müstəqilliyimiz tarixçinin gözü ilə - https://www.youtube.com/watch?v=ZJkew3997dU

Cəmil Həsənli 

1.  Rəsulzadə və Azərbaycan Cumhuriyyəti  https://www.youtube.com/watch?v=DC8HUaCv9yU
2.  Tarix Söhbətləri – Məmməd Əmin Rəsulzadə 130. https://www.youtube.com/watch?v=n8WAjbuVasw
3.  Tarixçilərin gözü ilə Rəsulzadə kimdir (və Altay Göyüşov) https://www.youtube.com/watch?v=j-cVWpaE_uA
4.  Asan Sual verilişi – Topçubaşov - https://www.youtube.com/watch?v=YMd1mHqKeUc
5.  Azərbaycanın Xarici Siyasəti (Altay Göyüşov və Hikmət Hacızadə) - https://www.youtube.com/watch?v=EiHbIn0qJTI

Qeyd: Mövzunun başlığını təməl kitablar deyə sərhədlədiyim üçün uzun-uzun yazmağa və ayrıca kitab listinə ehtiyac yoxdu.Ancaq yenə də Swietochovski, Kazımzadeh,Alstadt,Grigor Suny,Abrahamian və d. kimi yazarların kitablarına baxmaq olar.Ədəbi olaraq isə Əsəd bəy,Çəmənzəminli,Məmmədquluzadə,Ağaoğlu,Əli bəy Hüseynzadə, Rəsulzadə  və d. bütün əsərləri…

Bu list iləridəki dönəmlərdə genişləndiriləcəkdir.