4 Mart 2025 Salı

Peter J. Katzenstein – 80 Yaşında (1945-)

Bu blog yazısının amacı, daha önce başka bir yazıda ele aldığım bir konuya katkı sunmaktır. 2020’ler, Uluslararası İlişkiler disiplininin kurucu babalarının (Kenneth Waltz, Stanley Hoffmann, Robert Cox, Susan Strange, Ernst Haas vb.) kabaca yüzüncü yıl dönümlerine denk gelmektedir. Bu isimlerin entelektüel hikâyesini öğrenmek, hem öğrencilerin merak duygusunu tetiklemek hem de disiplinin yörüngesine dair bir fikir sunmaya yardımcı olacaktır. Daha önce birkaç blog yazısı paylaşmış olsam da, iki hafta önce 80. doğum yılını kutlayan Peter Katzenstein, bu yazı dizisinin ilk ismi oldu.

Katzenstein, Uluslararası İlişkiler disiplininde köprü kurucu (bridge-builder) isimlerin başında gelmektedir. 1970’lerin ortasından itibaren en üretken akademisyenlerden biri olmuş ve entelektüel yörüngesi, karşılaştırmalı siyasetten uluslararası ilişkilere, politik ekonomiden inşacılığa kadar farklı çalışma alanlarının bütüncül bir şekilde anlaşılmasına öncülük etmiştir. Benjamin Cohen, onu Uluslararası Politik Ekonomi alanındaki en etkili yedi isimden biri olarak tanımlamıştır. 2008 yılında 2700 akademisyen arasında yapılan TRIP anketinde katılımcıların %40’ı, rasyonalizm-inşacılık ayrımı yerine bir senteze ulaşılması gerektiğini ifade etmiş ve son yılların en etkili 20 ismi arasında Katzenstein, 9. sıradan listeye girmiştir.

50 yılı aşkın akademik yaşamında 48 kitabın yazarlığını ve editörlüğünü yapmış, ayrıca sayısız makale yayımlamıştır. 1982-2022 yılları arasında Cornell Üniversitesi’nin Politik Ekonomi dizisinin editörlüğünü üstlenerek 5,7 milyon doları bulan ve 373 binden fazla satış yapan 148 kitabın yayımlanmasını sağlamıştır. Aralarında Joseph Grieco ve David Lake’in de bulunduğu 65’ten fazla öğrenciye tez danışmanlığı yapmış ve bir o kadar öğrencinin de tez komitesinde yer almıştır. Ayrıca 2020 yılında Johan Skytte Ödülü’nü kazanmıştır.

Almanya’da doğan Katzenstein, 1967 yılında Swarthmore College’dan siyaset bilimi, ekonomi ve edebiyat dallarında üç ana dal derecesiyle mezun olmuştur. Burada Kenneth Waltz’a asistanlık yapmış ve Man, the State, and War adlı kitabının analitik açıklayıcılığından etkilenmiştir. Yüksek lisansını LSE’de, doktorasını ise Harvard’da tamamlamıştır. Harvard’a, milliyetçilik ve bölgesel entegrasyon çalışmalarında öncü isimlerden olan Karl Deutsch ile çalışmak için gelmiştir. Lisans yıllarında Robert Keohane ile karşılaşmamış olsa da, doktora sürecinde ve sonrasında birlikte çalışmış ve “3K” (Keohane-Krasner-Katzenstein) olarak anılan ekip, International Organization dergisinin editörlüğünü yapmıştır.

Öğrencilerini korkutacak kadar talepkâr olduğu söylenen Katzenstein hakkında, Benjamin Cohen, onun kendisinin de en iyi versiyonu olmaya çalıştığını ve bulunduğu herhangi bir odada, farklı çalışma alanlarından gelen insanlardan bir şeyler öğrenmeye çalıştığını belirtmektedir. Eğer odada bir botanikçi varsa, mutlaka yeni şeyler öğrenmek için fırsat kolladığını ifade etmektedir. Mümkün olduğunca farklı birimlerde derslere katılmaya ve entelektüel gelişimini olabildiğince renkli hâle getirmeye özen göstermiştir.

Almanya doğumlu olması, lisans eğitiminde ABD’de yabancı öğrenci olarak karşılaştığı deneyimler, karşılaştırmalı siyaset alanından gelmesi ve LSE’de okurken Deutsch’un çalışmalarından etkilenmesi, onun ABD’de ana akım içinde sınırlı bir alanda kalmak yerine daha bütüncül çalışmalar üretmesine neden olmuştur.

Uluslararası İlişkilerde (Uİ) en önemli tartışmalar analiz düzeyleri çerçevesinde ayrışmışken, Peter Gourevitch vd. (2008) de belirttiği üzere “hiç kimsenin Katzenstein'dan daha iyi yapamadığı şey, farklı analiz düzeylerini aynı kitapta bütünleştirmek” olmuştur. İç politikanın etkisi ihmal edildiği için Uİ’de genellikle artık bir kategori (residual category) olarak yer almıştır. Ancak Katzenstein’a göre, politika davranışını gerçekten anlamak istiyorsak, her bir vakada devlet ve toplumu birbirine bağlayan politika ağlarının yapısal özelliklerine bakmamız gerekmektedir. Onun ifadesiyle, “İç yapılar, her bir ... politika ağına özgü mantığı ifade eden dış ekonomik politikaları üretir” (Cohen, 2007: 126).

TRIP Anketleri - 2009
Uluslararası Politik Ekonomi (UPE) ve Uluslararası Güvenlik alanlarında yaptığı katkılarla bilinen Katzenstein, entelektüel geçmişi nedeniyle, disiplin içinde olgun şartlar oluşur oluşmaz devletin kara kutusunu açmak için tüm alternatif disiplinlere yönelmiştir. Almanya’da doğup Amerika’da üniversite okuyan biri için dilin bireyin oluşumundaki önemi ve iki farklı kültürde yarattığı farklılık, onun inşacılığa kolaylıkla yönelmesine zemin hazırlamıştır. Bu nedenle, bilişsel ve sosyolojik tartışmalar disiplinde belirginleşmeye başladığında, Waltz’tan farklı olarak devletlerin işlevsel olarak neden aynı olmadığını ve benzer olaylara farklı devletlerin neden farklı tepkiler verdiğini anlamaya çalışmıştır.

Disiplinde ulusal güvenlik, genellikle verili olarak ele alınmış ve analize dışsal bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Alexander Wendt ve Martha Finnemore, akademideki muhafazakâr tutuma dikkat çekerken, Katzenstein yeni jenerasyonun fikirlerini ciddiye alan ve Soğuk Savaş sonrası dönemdeki değişime öncülük eden akademisyenlerden biri olduğunu söylemekteler. Ulusal Güvenlik Kültürü (The Culture of National Security) isimli kitabın editörlüğünü yaparak bu tartışmalara önemli bir katkı sunmuştur. Karl Deutsch ile birlikte çalışmış olması önemli olsa da, bu kitabı öğrencilerine ithaf ederek her şeyi onlardan öğrendiğini vurgulamıştır. Finnemore ve Wendt de, Katzenstein’ın ana akım içinden gelip bunu açıkça ifade eden ilk akademisyen olduğunu belirtmektedir.

Peter Gourevitch ve diğerleri, Katzenstein’ın çalışmalarının birkaç temel tartışmayı içerdiğini belirtmektedir. Buna göre, ilk olarak devletin kara kutusu açılırken, ulusal toplumların her zaman tarihsel olarak şekillenmiş iç yapıları ve kendilerine özgü kültürleriyle ayırt edici özellikleri olduğu vurgulanmıştır. İkincisi, yapısal ve kültürel analiz arasında bir ilişki kurmaya çalışmıştır. Akademik yaşamının ilk on beş yılı yapısalcı bir perspektife sahipken, bunun yeterli bir açıklama olmadığını ve insanların düşüncelerine ve kimliklerine de önem verilmesi gerektiğini düşünmeye başlamıştır. Örneğin, Almanya ve Japonya aynı yapısal konumda olmalarına rağmen, terörle mücadelede farklı süreçler izlemişlerdir. Yapısal analizi reddetmese de, iç siyasi yapıların nasıl kültürel pratiklerde temellendiğini açıklamaya çalışmıştır.

Bir diğer önemli görüşü ise, hakikatin istatistik verilerle soyutlanmadan veya stratejik etkileşimlerden anlaşılamayacağıdır. Uluslararası sistemin ve iç siyasetin karmaşıklığı, indirgemeci bir şekilde açıklanamaz. Karşılıklı bağımlılık açıklanırken, diğer taraftan farklılıklar nedeniyle bir yakınsamanın olamayacağı ifade edilmiştir.

Kısacası, toplumlar içinde bulundukları bölgesel ve küresel bağlam olmaksızın anlaşılamaz; bölgesel ve küresel siyaset de bu yapıları oluşturan birimlerin kendine özgü nitelikleri olmadan anlaşılamaz. Burada amacım, uzun uzun çalışmalarını özetlemek değildir. Dahası, bu en iyi şekilde onun arkadaşları tarafından The Political Science of Peter J. Katzenstein isimli makalede veya Benjamin Cohen’in kitabında yapılmıştır. İlgili arkadaşlar UPE’den Uluslararası Güvenlik’e, küçük devlet çalışmalarından bölgesel ve küresel çalışmalara kadar tüm temel katkılarını bu makalede ayrıntılı bir şekilde okuyabilir.

Yakın tarihli çalışmalarında Katzenstein, disiplinin çok fazla meşgul olduğu metateorik tartışmalara alternatif olarak analitik-eklektizmi önermektedir. Buna göre, daha pragmatist bir bakış açısı lehine bu metateorik tartışmaları bir kenara bırakmak gerekmektedir. Eğer bizi bekleyen sorunlara bir çözüm önerisi getirmek istiyorsak, o zaman daha paradigmatik tartışmaları bir kenara bırakarak pragmatik bir alternatif üretmemiz gerekmektedir. Bu çerçevede üç temel ontolojik varsayım bir araya getirilebilir: realizmin maddi güce, liberalizmin işbirliğine, inşacılığın ise norm ve kimliklere olan vurgusu bir arada ele alınabilir. Ona göre, inşacılık-liberalizm ve inşacılık-realizm birlikte alındığında güçlü bir kombinasyon üretmektedir. Analitik-eklektizmin iki önemli nedeni vardır: Birincisi, küresel sorunlara acil politika önerileri gerekmektedir. İkincisi ise, metateorik tartışmaların uzlaşılamaz olmasıdır.

Son çalışmalarında ise Katzenstein, dünya siyasetinde belirsizliklerle ilgilenmektedir. Bunun felsefi temeli ise, dünyayı mekanik bir şekilde inceleyen Newtoncu düşünceden farklı olarak, dünyanın gerçek işleyişini yansıtan belirsizliği ve ilişkiselliği niteleyen kuantum çalışmalarına dayanmaktadır. Bu konuda düşünceleri, detaylı bir şekilde Worldviews in World Politics isimli kitap bölümünde bulunabilir.

Tek bir alana sıkışıp kalmamak önemlidir; bazı akademisyenler bunun için çok farklı alanlara yönelmekte ve mümkün olduğunca güncel tartışmaları anlamaya çalışmaktadır. Peter Katzenstein, bunu mümkün olduğunca yapmaya çalışmıştır. Bu konuda kendisine kulak verelim. 

"Ben, iç siyaset ile uluslararası ilişkiler arasında keskin bir ayrım olmadığını savunan bir entelektüel gelenekten geliyorum. Bu nedenle, Amerikan siyaseti, uluslararası ilişkiler ve karşılaştırmalı siyaset arasındaki ayrım benim için hiçbir zaman anlamlı olmadı. Lisans düzeyindeki derslerim genellikle üç alt alanda sınıflandırılır. Bu yüzden ilk adım benim için kolaydı: Siyaset bilimi alanında yeni mezun olan benim kuşağım tarafından o dönemde politik ekonomiye yeniden ilgi duymaya başlamıştı.

İkinci olarak, ben genellikle monotonluktan sıkılan biriyim. 1980’lerin sonlarına gelindiğinde, Soğuk Savaş sona ermişti ve ben yeni bir alana yönelmeye hazırdım. Güvenlik çalışmalarını incelemek için uygun bir zaman olduğunu düşündüm. Ancak geleneksel yaklaşımlardan farklı bir perspektif benimsedim: kültürel sosyoloji. Bu yaklaşım o dönemde birçok kişi tarafından sıra dışı, hatta mantıksız bulundu. Hakkımda ‘Katzenstein postmodernizme mi yöneldi? Ona ne oldu?’ gibi yorumlar yapılıyordu. Bu, inşacılığın henüz yeni gelişmekte olduğu bir dönemdi. Yaklaşık on yıl sonra, bu alan benim için cazibesini kaybetti ve tekrar belirsizlik ve risk sorularına yöneldim. Sonunda, iki yıl boyunca fizik okumaya başladım."

 Daha fazla okumak için bkz.

1.    Peter A. Gourevitch vd.  (2008), The Political Science of Peter J. Katzenstein PS: Political Science and Politics, Vol. 41, No. 4 pp. 893-899.

2.    Benjamin J. Cohen (2007) International Political Economy: An Intellectual History, Princeton University Press

 3.    P, Schouten, (2008) ‘Theory Talk #15: Peter Katzenstein on anti-Americanism, Analytical Eclecticism and Regional Powers’, Theory Talks,

 4.    Swarthmore Meets Skytte: A Conversation

 5.    Peter J. Katzenstein (1996/2015) ‘Giriş Milli Güvenlik Üzerine Alternatif Perspektifler’, Peter J. Katzenstein der., Milli Güvenlik Kültürü, Sakarya Üniversitesi Yayınları

 6.    Rudra Sil, Peter J. Katzenstein (2010) Analytic Eclecticism in the Study of World Politics: Reconfiguring Problems and Mechanisms across Research Traditions, Perspectives on Politics , Volume 8 , Issue 2; Rudra Sil, Peter J. Katzenstein (2010) Beyond Paradigms Analytic Eclecticism in the Study of World Politics, Bloomsbury Publishing

 7.    Peter J. Katzenstein (2022) ‘Worldviews in World Politics’  Peter J. Katzenstein der. Uncertainty and Its Discontents Worldviews in World Politics, Cambridge University Press

 8.    https://pkatzenstein.org/