5 Ağustos 2023 Cumartesi

Yüksek Sadakat ya da Kısaca: Türkiye'nin En 'İyi' Rock Grubu

Doğu'dan Bakınca Batılı Batı'dan Bakınca Doğulu 

(Yüksek Sadakat grubu hakkında)

Kendisine en iyi aktör olarak kabul edildiğinizin farkındasınız değil mi, diye sorulduğu zaman Marlon Brando, en iyi ve en kötü tanımlamalarının bir Amerikan hastalığı olduğunu, bizim uçlarda tanımlamayı sevdiğimizi ancak böyle ayrımın bir anlam ifade etmediğini söylemişti. Aynı şekilde bu başlığı koyduğumu gördükleri zaman Yüksek Sadakat grubu üyeleri eminim ki benzer bir tepkiyi vereceklerdir. Zaten grubunun kurucusu ve şarkı yazarı Kutlu Özmakinacı da kendisine klasikleşmiş şarkılar sunmasına rağmen Yüksek Sadakat’ın değeri galiba bilinmiyor diye söylenildiğinde, benzer bir yorumu yapmıştı;

...bir de farklı müzik türlerini birbiriyle kıyaslayıp, birini diğerine göre daha üstün/iyi muamelesi yapmak gibi bir tür ergen hatası var olayın geri planında ama bu hatayı maalesef ergenler değil bu işi bildiğini iddia edenler yapıyor; orası fena elbette.

Yine de aslında böyle bir başlığın konulmasının temel nedeni, anaakım rock müzik gruplarından birisi olmasına ve kendilerini çoktan ispatlamasına rağmen underrated kalmalarına olan bir tepkimdir. Sezarın hakkı Sezara!

Böyle bir blog yazısı yazmaya 8 ay önce karar vermiştim ancak belirli bir kanıya varmak için çoğu rock gruplarının şarkılarını dinlemem gerekiyordu. O zaman okuduğum bir makale ile aslında önceki dönem Türk rock ile yeni dönem Türk rocku arasında temel bir ayrımla bir değerlendirme yapmanın sınırları daha belli ve beni de çok zorlamayacak bir karara varmama yardımcı olacaktı. Kısaca yeni dönemde rock şarkıları çoğunlukla sosyo-politik bağlamı içermeyen bireyin dünyasını ve günlük hayatını anlatan bir yöne doğru evrilmiştir. O yüzden bir değerlendirme için son 30 yıla bakmak yeterli olacaktı. (Ya da basitçe Anadolu ve Modern Türk rock ayrımı sınırlama yapmak için yeterli bir kriter olacaktı.)

Aslında ne müzikle ilgilenen ne de müzikten anlayan biri olarak bir değerlendirme yapmak benim için çok güç. Ancak iyi bir müziğin ve şarkının kendisini hemen gösterebildiğine inandığım için belirli kriterler üzerinden bir kanaate varmak bana çok fazla mani olmayacaktı.

Yine de ne kadar mütevazi olursanız olun beğeni ve karşılaştırma kaçınılmaz olmaktadır. Bunu grubun kurucusu Kutlu Özmakinacı da kabul ediyor. Bu yüzden şarkılarının iyi olduğuna inanmakta ve aslında her yazarın da iyi bir şarkı yazıp yazmadığının farkında olduğunu söylemektedir. Kendisi de bir müzik eleştirmeni olan Özmakinacı’ya göre;

Her türden sanatta zamana dayanıklılık, yaptığınız işle ilgili en önemli ölçüdür. Yapılan işin kalitesi hakkındaki nihai hükmü her durumda zaman verir.

Diğer bir röportajında da ise;

K.Ö: Zaten sanat metrik (ölçülebilir) bir şey olmadığı için, sanatçıya kalan yegane hedef de budur. Yani kendi tarzını yaratıp bir öneri olarak insanlıkla buluşturmak. İyi sanat kötü sanat ayrımı gerçek zamanlı olarak çok az sayıda elit uzman tarafından yapılabilir (ki onların da sık sık yanıldığı tarihte görülmüştür). Bu durum sanatçıya kendi tarzını yaratıp insanların önüne koymak dışında seçenek bırakmaz. Bundan sonrası onun meselesi değildir zaten. Severler ya da sevmezler, bu sanatçıyı ilgilendirmez.

Temel konuya gelecek olursak iyi bir rock müzik dinleyebilmek için birçok şeyin aynı anda bir arada var olması gerekmektedir. Her ne kadar sanatsal anlamda şarkı ve müzikler farklı kulvarlara çekilebilseler de müziğin çekirdeğini koruyabilmek, günün sonunda o müzik türünün dinleyicisini daha iyi eğlenmesine katkı sunacaktır. Aslında zaten amaç da budur! Bu yüzden Yüksek Sadakat’ı bu anlamda diğer birçok Türk Rock grubundan ayıran en temel özelliği 'rock müziğinin temel yapısını koruyabilmiş olmasıdır';


'Yüksek Sadakat yukarıda da tanımladığımız gibi rock’ın yapısal özelliklerini koruyup,  kendi coğrafyasının müziğiyle sentezledikten sonra dünyaya tekrar sunmaya çalıştı. Tıpkı cazdaki Kuzey Caz ekolü gibi. Bunun, en başından itibaren farklı bir tür olan Anadolu rock ile karıştırıldığını çok gördük. Anadolu rock, rock’un yapısal özelliklerinden daha çok sound’unu kullanır. Yani daha domestiktir. Bu ne bir artı ne de eksidir, sadece böyledir. Buradan müziği aşan ve Türkiye’yi ilgilendiren her türlü tartışmanın arka planında olan batılı olursak mı yırtarız yoksa doğulu mu ikileminin psikolojik yansımalarına geliyoruz. Bize göre ilki sizi aslının bir karikatürüne ve kimliksizliğe, ikincisi ise dünyaya 500 yıldır elle tutulur ciddi bir şey söyleyememiş bir kültürün çaresizliğine götürür. Çözüm ortalarda bir yerden, her iki kültürü içselleştirip kendi vurgunuzla yeniden üretmekten geçiyor bizce.'

Diğer bir röportajında ise Kutlu Ö. Yüksek Sadakat’ın yerini şöyle tanımlamaktadır

Yüksek Sadakat şu grubun çizgisindedir, öbürünün devamıdır diye bir şey söyleyemem. Mutlaka etkilenimler var; ama dominant bir etki yok. Hiçbir grup ya da tarzdan, Yüksek Sadakat’i temsil edebilecek bir şey çıkmıyor. Ben bizi birkaç şarkıyla tarif edebiliyorum. O şarkıların verdiği hisle tarif edebiliyorum, bunu da sırf o etkilenim meselesi insanların kafasında somutlaşsın diye yapıyorum. Mesela bir tanesi Sting’in "Desert Rose"u; diğeri Steve Miller Band’in "Serenade"ı; başka biri de Dave Matthews Band’in "Last Stop" parçası. Bu şarkılar batılı müzisyenlerin doğuya bakışlarının yarattığı bir fon aslında. Tekil örneklerdir, bir kereliğine mahsusturlar. Çünkü onların genetik haznelerinde bu müziği devam ettirecek bir birikim yok. Bu müzik, genetik olarak içinizde varsa devam edebilir sadece. Bizim müziğimizde aslolan, biz bunu sürekli, bilerek, isteyerek ve samimi olarak yapmaya çalışmamız.

Türkiye’de bunu yapabilen başka grup yok mu diyorsunuz?- Doğudan yola çıkarak bir tavır yaratmaya çalışan Türk müzik gruplarında bu çok net yok. Çünkü orada da bu sefer rock dediğiniz hadisenin bir takım yapısal özelliklerini çok fazla yıpratıyorlar ve iş elektrogitarla türkü söylemek gibi bir noktaya gidebiliyor. Bu sefer yapılan müzik rock’n’roll olmuyor. Yüksek Sadakat’in yaptığı, kesinlikle ve kesinlikle rock. Fakat bunun içinde sadece Türklerin yapabileceği bir genetik bir kod var. Bu da tümüyle bizim kendi içimize dönüp, kendi içsel yolculuğumuzla ulaşabildiğimiz bir yer sanki.

Türk rock’ını temsil etmek gibi bir kaygınız da var o zaman...- Biz müzik yaparken kendimize iki soru sorduk. Birincisi; "bizim müziğimiz nasıl olacak?" Birinci öncelik samimi olmasıydı; yani bu samimiyet; "böyle yaparsak satar, böyle yapmazsak satmaz, böyle yaparsak şuraya gider, böyle yaparsak buraya gider" gibi bir kaygı barındırmayan, sadece bu beş kişi bir araya geldiğinde beşinin de hoşuna gidebilecek ve "evet ya, biz buyuz" diyebileceğimiz bir müzikti. İkincisi soru ise; "bu müziği dünyanın herhangi bir yerinde birisi dinlediği zaman, bunu Türkler çalmış diyebilir mi?" Bunun olması için özel çaba gösterdik. Yani müziğimizi; Doğu’dan bakınca Batılı, Batı’dan bakınca Doğulu diye tarif etmemizin arkasında yatan çaba bizatihi budur. Kendini; yaşadığın kültürden, topraklardan, genetik birikimden, gelenekten ayırdığın zaman aslında gerçekle bütün bağlarını koparmış oluyorsun. "İşte bu bir Türk grubudur ve Türk rock’ı da böyle bir şeydir dedirtebilir miyiz insanlara?" asıl kaygımız bu.

Başa dönecek olursak, amacım burada bir takım kriterler ile anaakım içinde Yüksek Sadakat'ın yerini bir daha vurgulamak değil, hakkettiği değeri kendisine teslim etmektir. Peki, böyle bir kriterler nasıl tanımlanabilir;

1.      Müziğin rock müziğine benzemesi

Bir dinleyici için Türk Rock müziği çok farklı türler ortaya koymuştur. Pentagram, Duman, Athena, Mor ve Ötesi, Model, Manga vs. bu müziği kendi kimlikleri ile yaratıcı bir sentezini yaratmayı başarmıştır. Ancak genel olarak diğer nedenleri dışarıda bırakmadan ve tüm grupları dahil ederek söylüyorum ki birçoğu aslında tatmin edici bir rock müziğini yeterince dinletememiştir. Kasettiğim şey birçok şarkının aslında rockdan çok diğer müzik türlerine daha çok benzemesidir..

2.      Yaratıcı bir şekilde yeni soundlar ortaya koymak

Muhtemelen bir şarkıyı hit yapan temel kriteri ritm ve melodisinin mükemmel bir uyum yakalayabilmesidir. Bkz. Kafile veya İhtimaller Denizi/Yüksek Sadakat, Sevda Çiçeği veya Sultan-ı Yegah/Mor ve Ötesi, Buzdan Sato/Model, Pentagram müzikleri.

3.      Müzikle uyumlu şarkı sözleri

 

4.      Anlamlı şarkı sözleri yazabilme

Bir dinleyici olarak benim için bu 4 kriter arasında mükemmel bir uyum sağlandığı zaman, herkes tarafından takdir görüp zaman aşan bir şarkı ortaya çıkmaktadır. Peki Yüksek Sadakat'ın başarısını istisnai kılabilen şey nedir?

1.      20 yıldır toplamda 5 albüm ile bunu istikrarlı bir şekilde sürdürübilmiş olmaları. Malesef birçok rock grubu ya erkenden dağılmış ya da yeterli şarkı üretememiştir.

2.      Çoğu şarkısında yukarıdaki kriterleri başarmış olmaları. En sevdiğiniz müzik grubunun en iyi 5 veya 10 şarkısını çıkarttın ve o grubu hala düzenli olarak dinleyip dinleyemeyeceğinizi kendinize sorun.

3.    Her albümde bunu başarımış olmaları. Anaakım müzik gruplardan birçoğu çok üretken bir performans sergilemişler. Burası çok önemli değil ama her albümü bıkmadan dinleyebiliyor muyuz diye sormadan edemiyorum.

4.      Şarkı sözlerinin niteliği. Eğer şarkı sözlerine ödül verilseydi muhtemelen bunu Yüksek Sadakat grubundan başkası alamazdı. Benim için ayrı bir önemi olan Aklımın İplerini Saldım, Döneceksin Diye Söz Ver, Babamın Evinde, Katil Maktül gibi şarkıları bir tarafa, Kafile, Aşk Durdukça, Beklediğim Ne Varsa Sensin, Sanki, Roman, Terk Ediyor Sesin Beni, Kara Göründü gibi herkesce dinlenen ve çok güçlü vurguları olan şarkıları dinleyicilerine armağan etmişler.

5.   Her jenerasyona hitap edebilmek. Böyle bir kriter yine önemli olmayabilir ancak bunu başarmak bir şanstan fazlasını gerektirir.

6.    Günün sonunda istediğiniz sadece iyi bir rock şarkısı dinlemek. Müzikler duygu durumlarımızı sürekli ordan oraya sürükler ancak mükemmel bir uyum sağlayarak size rutininizde sürekli dinletebilecek şarkı üretmek çok zordur.

BONUS: 3 farklı solist değiştirmesine rağmen ayakta kalabilmiş bir grup...Türkiye'nin en iyi 3 farklı sesini grubuna katabilmiş bir müzik grubu.


İlk albümden (Yüksek Sadakat/2005)

1.      Kafile

2.      İhtimaller Denizi

3.      Yine de

4.      Pervane

İkinci albümden (Katil&Maktül/2008)

1.      Hiçbir Şey Yerini Tutamaz

2.      Savaşçının Yolu

3.      Kara Göründü

4.      Haydi Gel İçelim

Üçüncü albümden (Renk Körü/2011)

1.      Onlar Bizi Dinlerler

2.      Sen Kanma Yarınlara

3.      Parti Çocuğu

4.    Renk Körü

5.      Küçük Kral

Dördüncü Albümden (IV/2014)

1.      Tünel

2.      Fener

3.      Seninle

4.      Beni Bırakma

5.      Ucuz Roman

6.      Bir

Beşinci Albümden (Rengarenk/2021)

1.      Yunus (Single 2018)

2.      Rengarenk

3.      Sarışın Beyaz ve İnce 

Bu listeyi dinlemek için: Spotify

Ayrıca bkz.

1.  Yüksek Sadakat  

2. Yüksek Sadakat - (Milliyet 2010)

3. Doğu’dan bakınca Batılı Batı’dan bakınca Doğulu (Habertürk, 2006)

4. O hatayı itiraf ettiler (Oda Tv, 2018)

5. Yüksek Sadakat: Medya, müzik konusunda kitleleri aptallaştırıyor (Birgün, 2018)

6. 'Eurovision bizim için fena oldu' (Cumhuriet, 2018)

7. Türkiye’de rock var ama rock kültürü yok (Habertürk, 2018)

8. 67 rock grubu, 426 albüm ve 3452 şarkının içerik analizi için bkz. Hakan Övünç Ongur ve Tevfik Orkun Develi (2021), 'Rereading Turkey’s recent history through the lens of rock music: how rock has lost its socio-political edge in neoliberal times' Third World Quarterly

9.  Türk Rock ve Alternatif Müzik Tarihinin Geçmişine Bir Yolculuk | Aklımın İplerini Saldım

10. Kutlu Özmakinacı - ODTU Caz Topulugu

11. Ters Köşe Muhabbetler'in Konuğu: Yüksek Sadakat - FB Tv

12. Billboard ve Blue Jean dergilerinin en iyi rock albümü listeleri... (2006)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder